Yüce milletimiz, tarih boyunca gök kubbe altında her zor durumda olanın derdini, kendi meselesi gibi görmüş; kıtlıkta, yoklukta, felaketlerde hep aynı havayı soluduğu insanların yanında olmaya gayret göstermiştir. Zulme uğrayanların imdadına yetişmiş, haksızlıklara seyirci kalmamıştır. Geleneklerini devraldığımız Osmanlı Devleti’nin geçmişteki uygulamaları bizim için bir referanstır; bu politika Osmanlı Devleti’ni zaafa uğratmamış, aksine bir cihan devleti konumunu perçinleştirmiştir.
İnsani yardımlar, aynı zamanda ülkeler arasında işbirliği ve yakınlaşmayı da sağladığı gibi, toplumlar arasındaki dostluk bağlarını da kuvvetlendirmektedir. Aziz ecdadımız tarafından tarihte kurulmuş devletlerin geleneklerini de tevarüs eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, bir asra yakın mazisinde de bu böyle devam etmiştir. Özellikle son dönemlerde bu tür yardımlarımız, daha kurumsal ve organize olarak dünyanın da dikkatini çeker hâle gelmiştir. Ülkemiz son 10 yılda dış yardım miktarını 30 kattan fazla artırmıştır. Bu sebeple İnsanî diplomasi alanında örnek ülke olarak gösterilmektedir.
Daha önce Yugoslavya toprağı olan Kosova'da süren savaş 1999 yılında da sayısız can almaya devam etti. UNHCR'nin verdiği rakamlara göre...> Click to read more
©2019 Büyükharf Her hakkı saklıdır