GARİPLERİN DOSTU BİR MİLLET

Osmanlıların insanî alandaki yardım faaliyetleri, belki aynı dine inandıkları dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar için uhdelerinde taşıdıkları hilafet unvanının bir gereği idi. Ancak, farklı inanç kültürüne sahip olmalarına rağmen, dara düşene yardım geleneğini zaman zaman dostluklarının bozulduğu ülke halklarından ve yönetimlerinden de esirgememişlerdir.

Bir aşiret beyliği iken, adalet ve insanî değerlere verdiği önem sayesinde kısa sürede üç kıtada hakimiyet oluşturma başarısını gösteren Osmanlı Devleti, yıkılma sürecine girildiği demler de bile dünyanın ezilen, zulme uğrayan, dara düşen her millet ve ferdi için bir sığınak olma özelliğini korumuştur. Bu sebeple Osmanlı padişahları “Cihan-penâh” (cihanın sığınağı, koruyucusu), “âlem-penâh” gibi vasıflarla anılmıştır. Günümüz terminolojisinde “İnsanî diplomasi” olarak da adlandırılan bu tür uygulamalar, Osmanlı Devleti’ne medeniyet tesis eden bir devlet olma özelliği kazandırmıştır.

Osmanlıların insanî alandaki yardım faaliyetleri, belki aynı dine inandıkları dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar için uhdelerinde taşıdıkları hilafet unvanının bir gereği idi. Ancak, farklı inanç kültürüne sahip olmalarına rağmen, dara düşene yardım geleneğini zaman zaman dostluklarının bozulduğu ülke halklarından ve yönetimlerinden de esirgememişlerdir. Osmanlı Arşivi’nin muhtelif fonlarındaki bu türden yüzlerce belge bunun şahididir. 

  • “EHL-İ İSLAM PERİŞAN EDİLMİŞ...”TÜRKİYE'YE GÜVENDİLER26 May 2015, Tuesday

    Cezayirli Hüseyin Çavuş'a verildi. Cezâir‑i garp Beğlerbeğisi Ali Paşa'ya hüküm ki: Yüce kapıma gönderdiğin mektupta, vilâyetinin son derece emin ve esenlik üzere olduğunu, tamire muhtaç olan yerleri onarttığını, şimdiki halde gerek Müslüman ve gerekse gayr‑ı Müslim herkesin huzur içerisinde bulunduğunu belirtmektesin. Luteran ahalisinin büyük cemiyetler halinde bir araya gelip yanıbaşınızdaki melun İspanya kralının vilâyetlerini yağmalayıp,...> Click to read more

  • “ORADAKİ MÜSLÜMANLAR RAHAT ETSİNLER...”TÜRKİYE'YE GÜVENDİLER24 May 2015, Sunday

    Açe Padişahı'na yazılan nâme‑i hümâyûnun suretidir. Şeref, şân, lütuf, ihsân, adalet, saltanat ve devlet sahibi, Hilâfet'in müntesibi, yaratılmışların yardımcısı, İslâmın bayraktarı, her şeyin sahibi ve mükâfâtlandırıcısı hazret‑i Allah'ın apaçık lütfuna mazhar olan, yücelik ve adalet sancaklarını denizin dibinden gökteki yıldıza dek taşıyan, melek huylu, melik icraatlı, Allah'ın adaleti gözeten gölgesi, din‑i mübîn‑i İslâmın...> Click to read more

  • ZULÜME TAHAMMÜL EDEMEYİP İSTANBUL'A GELDİLERTÜRKİYE’YE GÜVENDİLER24 May 2015, Sunday

    Bu Yahudilerin durumu kendisine sorulan Leh Elçisi; "bu konuda bilgi sahibi olmadığını, ancak gelenlerin içerisinde bulunan ve sözüne güvenilir birisi aracılığıyla sorgulanan bir hahamın verdiği bilgiye göre; gelenlerin 200 kişi civarında ve Rusya, Prusya ve Nemçe arasında paylaşılan Leh memleketleri ahalisinden olduklarını, Kudüs-i Şerif'e gitme isteğiyle memleketlerinden ayrıldıklarını, içlerinden fakir olanların Kudüs'te kalacaklarını, zenginlerin ise...> Click to read more

  • “ATALARIMIN YAPTIĞI GİBİ...”TÜRKİYE'YE GÜVENDİLER24 May 2015, Sunday

    Kudreti apaçık ve ismi yüce olan izzetsahibi Hazret-i Allah'ın yardımıve Peygamberlik göğünün güneşi, cömertlik burcunun yıldızı, Peygamberler topluluğunun reisi, doğruların önderi Muhammed Mustafa'nın -Allah O'na salât veselam kılsın- çok bereketli mucizelerinin ve O'nun dört arkadaşı olan Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'nin -Allah hepsinden razı olsun- mukaddes ruhlarının eşliğiyle. Tuğra [Selim oğlu Süleyman Han, el-Muzaffer dâimâ] Ben ki sultanlar...> Click to read more

  • “GELDİKLERİ ZAMAN HİMAYE EDİLECEKLERDİR.”TÜRKİYE’YE GÜVENDİLER14 May 2015, Thursday

    Kıymetli Kardeşim Sultanım Hazretleri Öncelikle saygılarımı, sevgi dolu dualarımı ve selâmlarımı ifade ettikten sonra zât-ı âlînize bildirmek isterim ki; Leh memleketi ahalisinden 300 hâneden fazla kişinin, "Osmanlı ülkesinde zimmî statüsünde yerleşmek amacıyla gemilere binerek Karadeniz Boğazı'na geldiklerini, kendilerinin uygun yerlere yerleştirilmelerini" istirhâm etmeleri üzerine bendenize hitaben yazılan Padişahımız efendimiz hazretlerinin fermânı...> Click to read more

  • 1“EHL-İ İSLAM PERİŞAN EDİLMİŞ...”
  • 2“ORADAKİ MÜSLÜMANLAR RAHAT ETSİNLER...”
  • 3ZULÜME TAHAMMÜL EDEMEYİP İSTANBUL'A GELDİLER
  • 4“ATALARIMIN YAPTIĞI GİBİ...”
  • 5“GELDİKLERİ ZAMAN HİMAYE EDİLECEKLERDİR.”

MİSAFİRLERİMİZ

  • KOSOVATÜRKİYE'YE GÜVENDİLER02 June 2015, Tuesday

    Daha önce Yugoslavya toprağı olan Kosova'da süren savaş 1999 yılında da sayısız can almaya devam etti. UNHCR'nin verdiği rakamlara göre Kosova'dan  göçün en yoğun olduğu dönemde yaklaşık 18,000 mülteci Türkiye'ye ulaştı. > Click to read more

  • BOSNA HERSEK & MAKEDONYATÜRKİYE'YE GÜVENDİLER27 May 2015, Wednesday

    Yugoslavya'nın dağılması yirminci yüzyılın en yakın trajedisidir. Bosna ve Hersekteki acımasız savaş sırasında ve sonrasında 20,000 sivil 1992 ve 1998 yılları arasında Türkiye'ye göç etti. Savaş sonrası 2001 yılında, Türkiye sınırlarını Makedonya'dan gelen 10.500 göçmene açarak yeni bir göç dalgasını başlatmış oldu. > Click to read more

  • SURİYELİLERTÜRKİYE’YE GÜVENDİLER26 May 2015, Tuesday

    2011 yılında Suriye'de çatışmaların başlangıcı ve hemen sonrasında rejimin baskısından kaçan milyonlarca Suriyeli, Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak gibi komşu ülkelere sığındı. Türkiye Cumhuriyeti şiddetten kaçan Suriyelilere "açık kapı" politikası uygulamaktadır. Bu politika çerçevesinde "zulüm riski olan yere geri göndermeme" ve "sınırda daima kabul"...> Click to read more

 

CONTACT US

You have entered an invalid e-mail address. Please check your e-mail address. This field must be filled...
Sending... We have received your message, thank you for contacting us. Sorry, an error has occured. Please try again.

©2019 Büyükharf Her hakkı saklıdır